27 Aralık 2014 Cumartesi

Kutlamaların vazgeçilmez içkisi şampanya

On altıncı yüzyılda Fransız keşişlerin tesadüfen keşfettiği şampanya günümüz yılbaşı kutlamalarının vazgeçilmezi oldu.
Şampanya’nın ilginç bir keşfedilişhikayesi var. Şiddetli kışların yaşandığı Epernay’da şarap üretimde fermantasyonun (üzüm suyundaki şekerin alkol ve karbondioksite dönüşmesi) bittiğini sanan keşişler şaraplarını şişelemişler, bahar gelip havalar ısınmaya başlayınca mahzendeki şişeler birer birer patlamaya başlamış. Keşişlerin fermantasyonda tükendikleri sandıkları mayanın soğuktan donmuş olduğunu ve havanın ısınmasıyla canlanıp, karbondioksit gazı oluşturarak şişeleri patlattığını anlamaları uzun sürmemiş.
Bu kazayı fırsat bilen manastır keşişi Dom Perignon ilk fermantasyon sonrası şişeye maya veşeker katarak ikinci fermantasyonu sağlayan ‘methode traditionelle’ ileşampanya teknolojisi gelişiminde önemli adımlar atmış. Dom Perignon günümüzde en prestijli markalar arasında.

18 Aralık 2014 Perşembe

Beşiktaş’ın yeni kahvecisi: Cup Third Wave Ccooffee Shop

Beşiktaş Şair Nedim Caddesi'ndeki Corvus Bite’nin içinde yer alan mekân yaptığı birbirinden ilginç kahvelerle dikkat çekiyor.

Habeşistanlı çobanlarca keşfedilen, Yemen’de ünlenen, Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferi sonrası İstanbul’a getirtilen kahve baş döndürücü kokusu ve lezzetiyle damaklarımızı şenlendiriyor. Kahvenin anavatanı Brezilya olduğu inancının aksine kahve kelimesi kaynağı Habeşistan’ın Kaffa şehri. Coffea Arabica ve Coffea Rubosta türleri olan kahve bitkisi yetiştiği iklim, topraktan aldığı mineraller; farklı coğrafyalarda farklı lezzetlerle ortaya çıkarak tiryakilerini büyülüyor.

6 Aralık 2014 Cumartesi

Selimpaşa’da deniz ürünleri resitali

Sofram Balık seçici damakları renkli ve lezzetli bir yolculuğa çıkartıyor.
Bir sonbahar günü İstanbul’dan kent merkezinden biraz uzaklaşıp Selimpaşa’ya doğru yola koyuluyorum. Bu şirin liman semtini ziyaret amacım deniz ürünlerinde uzmanlaşmış bir restoran: Sofram Balık. İşinin hakkını veren, işini severek yapan bir balıkçı burası. Mönüdeki kabuklular Çanakkale Enes’den, balıklar ise Marmara’dan taptaze,  en fazla bir gün bekletiliyor.

30 Kasım 2014 Pazar

Paris’ten iki bistro

Le Baratin ve La Cerisaie Paris’in dokusunu hissedebileceğiniz iki gerçek bistro.
Yurtdışına gittiğimde ziyaret edeceğim restoranların seçimine özen gösteriyorum zira Tripadvisor, Zagat’ta kullanıcılardan çok yüksek puan alan restoranlarda hayal kırıklığı yaşanabiliyor. Bazı mütevazı mekânlar ise çok güzel yemekler yapsalar da salaş olduklarından Michelin’de yer almayabiliyorlar. Le Baratin’de böyle bir restoran.

22 Kasım 2014 Cumartesi

İstinye’nin yeni Japonu: Yada Sushi

Yada Sushi suşiye önyargılı birçok kişinin bu lezzete merhaba diyebileceği bir adres
Açılalı bir sene olmasına karşın adından söz ettirmeye başlayan bir suşici Yada.  Suşileri beklerken edamame (buharda pişen soya fasulyesi) atıştırmak keyifli. Mitsia ebinde kullandıkları karides dondurulmuş değil, biraz yağlı ama baharat severler için güzel bir alternatif.

15 Kasım 2014 Cumartesi

Beylerbeyi’nde lüfer mevsimi

Boğaza nazır lüfer keyfi yapmak için Şerif Via Balık biçilmiş kaftan.
Muhteşem manzarasıyla Beylerbeyi İstanbul’un en şirin semtlerinden birisi. Beylerbeyi iskelede Şerif Via Balık adında yeni bir mekân açılınca bir akşam Beylerbeyi’ne doğru uzanıyorum
Başlangıçlardan közde patlıcan salatası buram buram köz kokuyor, süzme yoğurtlu semizotu da güzel. Mekanın sahibi Şerif Bey’in çocuk yaşta komilikten başlayıp işletmeciliğe uzanan ilginç bir yaşam öyküsü var. Durum böyle olunca yemeklerde kullandığı malzemelerden servisini kadar titiz olması sürpriz olmuyor.

1 Kasım 2014 Cumartesi

Boğaz manzarası eşliğinde balık keyfi: Set Balık

Boğazda makul fiyatla balık-meze keyfi yapabilecek ender restoranlardan birisi Set Balık. Mekânın manzarası da doyumsuz mezeleri de. Mekân sahibini diğer birçok balıkçıların aksine kendini geliştirmek isteyen bir yönü var, mutfakta yeni tatlar araştırmakla geçiyor. Mönüsünde yirmişer soğuk ve sıcak meze var ama malzeme kalitesini belli bir düzeyde tutturuyor.

Meraklı aşçının mutfak serüvenleri–2



Yediklerimizin doğası ve etkileşimlerini belirleyen kimyasal ve fiziksel ilkeleri merak ediyor musunuz? Eğer cevabınız evetse, o zaman mutfağı bir laboratuar olarak gören Meraklı Aşçı ile Lezzet Kâşifi arasındaki sohbete kulak verin.

MA: Geçmişte zenginliğin sembollerinden olan tuz artık ucuz bir meta haline geldi derken, market raflarında pahalı deniz tuzlarını görmeye başladım; ünlüşeflerin tariflerinde bahsettikleri bu tuzların bildiğimiz tuzlardan ne farkıvar? Bu tuzlar daha sağlıklı mı?
LK:Deniz tuzu ve bildiğimiz sofra tuzu kimyasal olarak aynı, ikisi de sodyum klorür. Sofra tuzu yeraltında kalmış, milyonlarca yıl önce kristalleşmişeski denizlerden elde edilir. Deniz tuzunun sofra tuzundan daha sağlıklı olduğu sadece bu pahalı tuzları satanların bir pazarlama stratejisi.

11 Ekim 2014 Cumartesi

Bavyera’nın bira festivali- Oktoberfest

Bavyera’nın bira festivali- Oktoberfest1810 yılında Bavyera Prensi Ludwig’ın düğünü ile başlayan kutlamalar günümüzde iki hafta boyunca altı milyon ziyaretçinin katıldığı dev bir festivale dönüşmüş durumda.
Marienplatz’ın birkaç kilometre uzaklıkta Theresa’nın çayırındaki (Theresienwiese) festival alanına kolaylıkla ulaşıyorum. Hava kapalı olmasına rağmen meydanda mahşeri bir kalabalık var. Dönme dolaplar, atlıkarıncalar arasından lunapark alanını geçip bira çadırlarına doğru yöneliyorum. Çadırlar önünde uzun kuyruklar oluştuğu için önceden rezervasyon yaptırmak gerekiyor.

28 Eylül 2014 Pazar

Cervantes’in sokağındaki Galiçyalı- Maceiras

Cervantes’in sokağındaki Galiçyalı- Maceiras
On yedi bölgeden oluşan İspanya’nın kalbi Madrid Avrupa’nın en kalabalık başkentlerinden birisi. Şehrin gastronomi dünyasında bu kozmopolitliğinin birçok yansımalarına şahit oluyorsunuz, Prado müzesi yakınlarındaki Maceiras Galiçya mutfağının Madrid’teki önemli temsilcilerinden.
İspanyolların yemek saatleri bizden farklı, öğlen yemeklerini 14.00’den sonra akşam yemeklerini ise 20.30’den sonra yiyorlar. Samimi tabernalarda tapa yemek Madrid’liler için bir gelenek. Cervantes’in Don Kişot’un ikinci cildini yazdığı evin bulunduğu Huertas sokaktaki Taberna Maceiras’a gittiğimde de benzer bir ambiyansla karşılaşmam beni şaşırtmadı.

14 Eylül 2014 Pazar

Boğaz manzarası eşliğinde deneysel mutfağa yolculuk- Chilai

Bebek’teki Chilai; deneysel mutfağıyla öne çıkan mönüsüyle konuklarına unutulmaz bir yemek deneyimini vaat ediyor.
Bebeğin semtin eski ismi Chilai’de seçici damaklar renkli ve lezzetli bir yolculuğa çıkarıyor. Bistro, bar, lounge, özel tasarım takı koleksiyonu, sanat galerisi, sushi bar ve fine dining'den yer aldığı Chilai’nın her bir katı ayrı ayrı dekore edilmiş. Giriş kattaki bistroda ahşap masalarla bezenirken fine-dining katı ise deri koltukları, duvar kağıtları ile çok daha formel bir ambiyansa sahip.

17 Ağustos 2014 Pazar

Adriyatik’in incisi Dubrovnik’ten izlenimler

Tertemiz denizi, yemyeşil doğası, renkli gece hayatıyla tatilcilerin yeni gözdesi Dubrovnik’teki restoranlar deniz ürünleriyle göz dolduruyorlar.


Tarihe tanıklık eden surlarıyla kaplı Old Town’un kalbindeki Poklisar restoranın Dubrovnik limanına bakan ambiyansı hafızada iz bırakacak cinsten. Restoran personelin sıcak karşılamasından sonra limana bakan bir masaya oturuyorum. Mekanın deniz ürünleri ağırlıklı bir mönüsü var. Başlangıç olarak yörenin dillere destan Dalmaçya usulü balık çorbasını denemek istiyorum.

30 Temmuz 2014 Çarşamba

Boğaza karşı tatlı keyfi

Kuruçeşme'deki Anonim mönüsündeki baştan çıkarıcı tatlılarla dikkat çekiyor. Manda sütünden yaptıkları sütlü tatlıların lezzeti bağımlılık yaratacak cinsten.

12 Temmuz 2014 Cumartesi

Masallar şehrinin şık restoranı

Masallar şehrinin şık restoranıHoş butiklerin, büyüleyici Art Nouveanue yapıların sıralandığı Josefov bölgesindeki La Degustation Boheme; sunduğu yaratıcı yemekleriyle Prag’a yolu düşenlerin uğraması gereken bir lezzet durağı.
Eskişehir meydanından kısa bir yürüyüşle La Degustation’a ulaşıyorum.İçeriye girer girmez ahşap mobilyalarla dekore edilmiş elegan bir salon beni karşılıyor. Restoranın mönüsü her gün revize ediliyor. Öğlen mönüsünde yemekler 120 CZK (6 Euro), akşamları ise 40 Euro’ya dört çeşit yemek mümkün. Akşamlarla mekan dolu olduğundan önceden rezervasyon yaptırmak şart. Fiyatlar uygun gibi gözükse de yemeklerin küçük porsiyonlarda sunulduğu unutulmamalı, La Degustation‘da amaç doymaktan çok tatmak.

5 Temmuz 2014 Cumartesi

Burgazada’nın usta mezecisi

Burgazada’nın usta mezecisiİstanbul’a yarım saat uzaklıktaki Prenses Adaları şehir gürültüsünden uzaklaşarak küçük bir tatil yapmaya olanak sağlıyor. Büyük Ada her daim turistlerin gözdesi ama diğer küçük adalar ise henüz keşfedilmiş değil. Doğasıyla, saklı lezzet duraklarıyla Burgazada bunlardan birisi. Ünlü edebiyatçı Sait Faik'le özdeşleşmiş olan Burgazada’daki Fincan restoran oldukça makul fiyata birbirinden lezzetli mezeler sunuyor.
Burgazada iskelesinin hemen solundaki Fincan Restoranı Karadeniz kökenli, ancak doğma büyüme Burgazlı Rasim Bey ve eşi Canan Hanım işletiyor.Mekanın mönüsü mezeler (5 TL.), balık mezeleri (8 TL.), balık çeşitleri (12-15 TL.), ara sıcaklar (8 TL.) ve tatlılardan oluşuyor(7 TL.).

28 Haziran 2014 Cumartesi

Tokat kebabının İstanbul’daki adresi-Anadolu Sofrası

Çengelköy’deki Anadolu Sofrası İstanbul'da pek fazla tanınmayan Tokat kebabını yapan ender mekânlardan birisi. 
İşinin hakkını veren, işini severek yapan bir mekân burası, Tokat kebabı için özel bir fırın yapmışlar. Lezzeti dillere destan bu kebap taş fırında, guryan ateşinde pişiyor. Patlıcan, kuzu arka budu, kuyruk yağı bir şişe; sarımsak, biber, domates, kuyruk yağını diğer bir şişe takıp fırında sallandırıyorlar.

9 Haziran 2014 Pazartesi

Küçük Meyhane

 
Küçük ama şirin bir meyhane burası Niyaz ve Elif hanımlar konuklarını kendi evlerinde gibi hissettiriyorlar. Etrafa göz attığınız zaman yaratılan bu hoş ortamın gerisinde ince bir zevk ve sevginin yattığını fark ediyorsunuz. 

24 Mayıs 2014 Cumartesi

İstanbul'da gerçek Kayseri mantısı: Çömce Mantı

Bir Kayserili bir aile mekânıişlettiği mantıcının müdavimleri daha çok öğlen yemeği için İş kuleleri yakınlarından gelen çalışanlar. Çömce’nin 5-6 masalık küçük bir salonu var. Mekânın sahibesi Kayserili Hanım 40 tanesi tahta kaşığa sığan orijinal kayseri mantısı yapıyor. İki günde bir mantıyı el ile açıyorlar. Yapılan mantı derin dondurucuda en fazla bir gün bekliyor ve sipariş üstüne pişiriliyor.

10 Mayıs 2014 Cumartesi

Beyoğlu’nun arka sokaklarına gizlenmiş suşi cenneti

Beyoğlu’ndaki Cafe Bunka dingin Japon müziği eşliğinde sunduğu “her bütçeye hitap eden” suşilerle, kendinizi Japonya’da hissedebileceğiniz bir adres.
“İstanbul’un kalbi nerede atar?” diye etrafımıza sorsak, birçok kişiden Beyoğlu cevabını alırız. Hafta sonları binlerin aktığı İstiklâl Caddesi ve çevresinde yüzlerce restoran var; ama, kaliteli mekânların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. “Niceliğin çok, niteliğin az” olduğu Beyoğlu’nda, Fransız konsolosluğunun arka sokağındaki Cafe Bunka çöl içinde saklı kalmış bir vahayı andırıyor.

18 Nisan 2014 Cuma

Göktürk'ün Amerikalısı: West side bistro

Amerika’da doğup büyümüş Deniz Tunca hasret kaldığı lezzetleri İstanbul’da bulamayınca Göktürk’teki West Side’i açmış. Fabrikasyona kaçmamış, butik bir hamburgerci burası. Hamburger etlerini günlük hazırlıyorlar, hamburgerleri gerçek bir Amerikan hamburgeri kadar yağlı olmasa da İstanbul’daki birçok yere göre iyi.

10 Nisan 2014 Perşembe

Beykoz’un idealist köftecisi Odabaşlar

Günümüzde köfte kötü bir fast food’a dönüştü. Yağsız, lezzetsiz, lastik gibi köfteleri yemeye alışır olduk. Soğuksu’daki Odabaşlar gibi akıntıya kürek çeken mekânların açılıyor olması unut verici.
Beykoz Soğuksu’daki Odabaşlar köfte baba ve oğlunun işlettiği bir aile köftecisi, burada diğer birçok köftecinin aksine fabrikasyona yer yok. Dana, kuzu etinden köfteler el ile yoğruluyor, etin boşluk kısmını kullanmışlar.

4 Nisan 2014 Cuma

Sadrazam Mahmut

Yurtdışındaki ünlü şeflerce havyar değerinde görülen; ülkemizde ise pek tanınmayan, rafine mutfağın gözde malzemesi uykuluğu keşfetmek isteyenler için Sütlüce’deki Sadrazam Mahmut biçilmiş kaftan.
Ankara Ticaret Odası’nın Ankara Patent Bürosu ile birlikte çıkardığı seksen bir ili kapsayan Türkiye’nin lezzet haritasına göre ülkemiz iki bin yüz beş çeşit yöresel yiyecek ve içecekten oluşan zengin bir mutfağa sahip. Geçmişte mezbahalara evsahipliği yapan Sütlüce semtiyle anılan uykuluk, tıpkı Kanlıca yoğurdu ve Sultanahmet köftesi gibi İstanbul’un simgeleri arasında.

22 Mart 2014 Cumartesi

Fatih’in balıkçı esnaf lokantası- Akşemsettin

Fatih’in balıkçı esnaf lokantası- Akşemsettin
Ön tarafı balık tezgahı arka tarafı 4-5 küçük masalı dürüst bir balıkçı esnaf lokantası Akşemsettin.
Balıklar günlük, sadece balık mevsimi açıklar, yazlarımüşteriye donmuş balık yedirmektense 2.5 ay kapalı kalmaları takdire şayan.

15 Mart 2014 Cumartesi

Palukçu

Ön tarafı balık tezgahı arka tarafı lokanta (içkisiz) dürüst bir balıkçı esnaf lokantası Palukçu. Mekanın sahibi  gerçek bir balıkçı; sadece balık satmıyor, tekne ile balığa çıkıyor. Palukçu’un buzdolabına ihtiyacı yok zira balıklar tap taze gelip konukların beğenisine sunulmakta.

8 Mart 2014 Cumartesi

Çemberlitaş ara sokaklarına saklanmış kebap vakası

Çemberlitaş ara sokaklarına saklanmış kebap vakası
Soğuk bir kış günü Çemberlitaş sokaklarındayım, ortalarda kimse yok, in cin top oynuyor adeta. Bu soğukta dışarıda ne mi arıyorum? Yeni bir lezzet durağı keşfindeyim, adı Mardinli Seyhmus. Bu ara sokaklardan birine saklanmış kebapçıyı güçlükle buluyorum. Sokakların sessizliğinin aksine içerisi tıklım tıklım, mekânın müdavimleri kebap keyfi yapıyorlar.

1 Şubat 2014 Cumartesi

Balkanlardan gelen lezzet- Tekirdağ Köftesi

Yolu Trakya’nın şirin ili Tekirdağ’dan geçenler, sahil yolu boyunca sıralanmış köftecilerde bu lezzeti tadıp gerçek Tekirdağ Köftesi yediğini düşünerek yollarına devam ederler. Oysaki gerçek lezzet için ara sokaklara girmek lazım.


17 Ocak 2014 Cuma

Kapalıçarşı’nın tarihi lokantası Havuzlu

Havuzlu turistlik bir yer, ambiyansı düzgün, servis iyi, çalışanlar dürüst. Yemeklerde mısırözü yağı, kızartmalarda ayçiçeği yağını kullanıyorlar. Tereyağı ise sadece pilavda var.

11 Ocak 2014 Cumartesi

Virginia Angus


Eminönü mercan yokuşunun dar sokaklarından birine saklanmış gizli bir lezzet diyarı Virginia Angus. Burasına fiyat-kalite dengesi tavan yapan bir steakçi desek yanılmış olmayız. Etleri kendi çiftliklerinde yetiştiriyorlar. Yüzlerce kişilik bir salonları yok, butik bir yer burası.

4 Ocak 2014 Cumartesi

Romantizmin başkentinde bir akşam

Champs Elysees’nin Michelin yıldızlı restoranı Robuchon konuklarına unutulmaz bir yemek deneyimi vaat ediyor.
Bir sonbahar akşamı romantizmin başkenti Paris’teyim. Sen nehri kıyısında bir tekne gezisinin ardından Champs Elysees’nin Michelin yıldızlı restoranı Robuchon’a doğru yola koyuluyorum. Fransız mutfağına yön veren Gault Millau rehberi tarafından yüzyılın şefi ünvanına layık görülen Michelin Yıldızı rekortmeni Joël Robuchon’un Las Vegas’tan Tokyo’ya uzanan birçok yerde restoranları var ama Paris’teki restoranların yeri apayrı.