4 Ocak 2014 Cumartesi

Romantizmin başkentinde bir akşam

Champs Elysees’nin Michelin yıldızlı restoranı Robuchon konuklarına unutulmaz bir yemek deneyimi vaat ediyor.
Bir sonbahar akşamı romantizmin başkenti Paris’teyim. Sen nehri kıyısında bir tekne gezisinin ardından Champs Elysees’nin Michelin yıldızlı restoranı Robuchon’a doğru yola koyuluyorum. Fransız mutfağına yön veren Gault Millau rehberi tarafından yüzyılın şefi ünvanına layık görülen Michelin Yıldızı rekortmeni Joël Robuchon’un Las Vegas’tan Tokyo’ya uzanan birçok yerde restoranları var ama Paris’teki restoranların yeri apayrı.

Champs Elysees’in başındaki restorandan içeri girdiğimde mekânın zevkli dekoru, şık masa düzeni dikkatimi çekiyor. Yemekten önce espresso köpüğü ile hazırlanış bir tadım hoşluğu ikram ediyorlar. Başlangıç olarak servis edilen üzeri sebzelerle bezenmiş deniz ürünleri konfiti de oldukça başarılı.
Gastro senfoni mekânın medarı iftiharı bir öğün ile devam ediyor. Malzemelerin renkleri, dokuları ve bir araya getirildiklerinde damak ve göze yansıttıkları uyum çok önemseyen şef harika bir mezgit yapmış. Mezgitin yanında ise Robuchon’un dünyaca ünlü patates püresi var. Enfes bir tereyağı ile hazırlanan bu püre mezgitin yanına çok yakışıyor.
Yemeği dört çikolatalı brownie ile noktalıyorum. Pierre herme, Michel Chaudun gibi Paris’in dünyaca ünlü pastaneliyle boy ölçüşecek seviyede bir lezzet. Bu muhteşem yemeğe tek gölge düşüren ise Robuchon servis ücretini müşterinin takdirine bırakmayıp hesaba yansıtmasıydı.

L'Atelier de Joël Robuchon: 133 Champs Elysée, Paris

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder