10 Mayıs 2014 Cumartesi

Beyoğlu’nun arka sokaklarına gizlenmiş suşi cenneti

Beyoğlu’ndaki Cafe Bunka dingin Japon müziği eşliğinde sunduğu “her bütçeye hitap eden” suşilerle, kendinizi Japonya’da hissedebileceğiniz bir adres.
“İstanbul’un kalbi nerede atar?” diye etrafımıza sorsak, birçok kişiden Beyoğlu cevabını alırız. Hafta sonları binlerin aktığı İstiklâl Caddesi ve çevresinde yüzlerce restoran var; ama, kaliteli mekânların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. “Niceliğin çok, niteliğin az” olduğu Beyoğlu’nda, Fransız konsolosluğunun arka sokağındaki Cafe Bunka çöl içinde saklı kalmış bir vahayı andırıyor.

Japon Kültür ve Enformasyon Merkezi’nin girişindeki restoranın yandan sürmeli, geleneksel Japon tarzı ahşap kapısından içeri girdiğimde konuksever restoran personeli beni karşılıyor. Cafe Bunka’da ayakkabı ile girilen doma salonu ve yanı sıra Japon mimarisiyle döşenmiş tatami salonu var. Ayrıca aşağı kattaki grup rezervasyonlarına ayrılmış özel tatami odası da görülmeye değer.
Cafe Bunka’da birbirinden lezzetli sashimi (çiğ balık), nigiri ve maki suşiler misafirlerin beğenisine sunuluyor. Suşinin pek çok çeşidi var ancak bunların arasında avokado, yengeç, uçan balık yumurtası, salatalık ve pirinç sirkesi ile karıştırılan pirinçten hazırlanan ‘Califorina roll’ en popüler olanı. Farklı bir suşi denemek istediğim için yılan balığı ve rainbow roll’un (somon, levrek, ton balığı) yanına bir fincan Japon pirinç şarabı sake sipariş ediyorum. Siparişiniz hazırlanırken Cafe Bunka’daki suşi kitaplarına bir göz atabilirsiniz ama suşinizi masada beklemek yerine şuşi ustasının yanına gidip yapılışını izlemek bambaşka bir keyif.
Suşi yapmak yılları alan bir uzmanlık istiyor. Cafe Bunka’nın ustası 15 senenin verdiği deneyimle yaptığı yemekleri bir lezzet senfonisine dönüştürmekte. Japonların pirinç ve tahıl tozundan yapılan ulusal içkisi sake, yüksek alkolü ile rakıyı andırıyor ve suşinin yanına çok yakışıyor. Şuşiler zencefil, keskin bir tadı olan Japon hardalı wasabi ve soya sosu ile servis edilip, hashilerle yeniyor. Japon kültüründe yemeğin felsefi bir yönü var; çoğu zaman bir ritüel şeklinde yaşanıyor.
Roll veya Nigiri yenirken soya sosuna suşinin pirinçli kısmı değil de, balık ya da deniz mahsulü olan malzeme batırılıyor; böylelikle pirinç sosu emip, suşinin tadını bozmuyor. Ustanın maharetlerinden belki de en önemlisi pirinci doğru kıvama getirmek olduğu için pirinci soyaya daldırmak ustaya hakaret anlamına geliyor. 

Japon yemekleri denince genelde aklımıza en fazla suşi gelir oysa dünyanın en zengin, en renkli mutfaklarından Japon mutfağını şuşi ile sınırlamak haksızlık olur. Izgara mutfağı ‘teppanyaki', tencerede hazırlanan et mutfağı ‘sukiyaki', sebze ve balık kızartma mutfağı ‘tempura', marine etlerin şişte ızgarası olan ‘teriyaki', ‘udon’, ‘ramen’, ‘soba’ gibi makarna çeşitleri bu mutfağın vazgeçilmezleri. Cafe Bunka da mönüsünde bu lezzetleri es geçmemiş ve suşi tercih etmeyenler için bu lezzetler biçilmiş kaftan. Farklı lezzetler peşinde olanlar ise  yeşil çaylı profiterol ile yemeği sonlandırabilir.
Japon mutfağında çay seremonisi önemli bir yere sahip. Cafe Bunka’da Japon çaylarının hazırlandığı köşede bu geleneği yaşatmış; bu köşedeki seremonide su kaynatmak icin kullanılan Chagama kabı dikkat çekici. Yemek sonrası geleneksel Japon demlik ve fincanları ile servis edilen çayları yudumlayabilirsiniz. Cafe Bunka’da fiyatlar makul, nigirilerin tanesi 6-7 TL., rollar 20 TL. civarında. Durum böyle olunca, bu lezzet diyarından ayrılırken yüzünüzde cüzdanınızı hafifletmeden çıkmanın yarattığı tebessüm kalıyor.

Cafe Bunka :  (212) 293 32 49

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder