9 Aralık 2012 Pazar

Türk şarapçılığı vitesi yükseltiyor

Türk şarapçılığı vitesi yükseltiyorÜzümünü ye bağını sorma dönemi sona erdi, artık bağını sor, şarabını iç zamanı. Ülkemiz şarap üreticileri vitesi büyütüp dünya şarap haritasında Türk şaraplarını yüksek tepelere taşıyor.
Geçtiğimiz aylarda düzenlenen Kanyon şarap günlerinde Türk şarapçılığının geldiği son nokta tüketicilerin gözlerinin önüne serildi. On sekiz şarap üreticisinin katıldığı etkinlikte şarapta kalite çıtası gün be gün yükseldiğine şahit oldum.


Cabernet Sauvignon, Merlot gibi Fransız üzümlerinden şaraplara aşinayken, Rhone bölgesinin efsanevi Hermitage benzer bir Türk Şiraz’ımız yoktu. Neyseki Kavaklıdere’nın Manisa’daki bağlarında emekler boşa çıkmadı, Kavaklıdere Pendore Syrah doğdu. Dolgun gövdeli, yoğun tanenli, damakta uzun, enfes bir şarap. İzmir’in önemli şarapçılarında Sevilen Centum Syrah da bir diğer güzel Türk Şirazı.
Büyülübağ ise şirazdan bir kupaj yapmış, özel bir mikro klimaya sahip Avşa Adası’ndaki bağlardan Syrah, Cabernet Sauvignon ve Merlot üzümleri kupajlanarak yapılan Büyülübağ Shah etkinlikte yer alan yüzaltmış şarap içinde kalitesiyle kendini hissetirdi. Güçlü ve dengeli bir yapıya sahip, burunda bitter çikolata, kara orman meyveleri ve meyan kökü aromalarının yoğun olarak algılandığı zengin bir şarap Shah.
Gülor’un standına gelince gözlerim Gülor’un imza şarabı Cot–N ‘ı aradı, etkinlikte olmadığını öğrenince diğer şarapları denemek istedim. Öküzgözü-Malbec, Gülor Sangiovese Montepulciano aralarında en dikkat çekicileriydi. Son günlerin en moda trendlerinden butik şarapçılık temsilcileri de etkinliğe renk kattı. Paşaeli ve Barbare’nın işlerini aşkla yaptıkları, şaraplarının güzelliğinden belli. Paşaeli Serena Cabernet Sauvignon & Merlot hafıza iz bırakıyor. Gereksiz yere maskelenmemiş, dürüstçe yapılmış, teruarı yansıtan bir şarap.

Barbera Elegance ise Tekirdağ’da organik yöntemlerle Chateauneuf du Pape stilinden çok zarif bir şarap, makul fiyatlı olması da cabası. Cep yakmayan şaraplardan bahsetmişken Fiyat kalite kategoresinin birincisi her bütçeye hitap eden Pamukkale Trio’yu es geçmek olmaz. Etkinliğin ikinci günü beyaz şarapları mercek altına alıyorum, standlarda dolaşırken ilginç bir sarapla karşılaştım, Arcada Sauvignon Gris. Popüler akrabası Sauvignon Blanc’a göre daha çok şeker içeren Sauvignon Gris’den daha ince bir asiditeye, otsu, meyvemsi aromaya sahip, daha gövdeli bir şarap yapmış Arcada.
Ardından Sauvignon Blanc’dan çelik gibi şaraplar arz-ı endam ediyor. Türk tüketicisinin asiditesi güçlü sarapları sevmediği düşünüldüğünden üreticiler bu şaraplara çok yönelmezlerdi, neyseki bu önyargı kalkıp Kavaklıdere Cote d’Avanos gibi şaraplar üretilmeye başlandı. Üzümlerin kraliçesi Chardonnay tutkunları Büyülübağ Chardonnay’ı deneyebilirler ama finali kuvvetlendirilmiş şarap Kavaklıdere Tatlı Sert ile yapmak şartıyla!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder