Bir sonbahar günü İstanbul’dan kent merkezinden biraz
uzaklaşıp Selimpaşa’ya doğru yola koyuluyorum. Bu şirin liman semtini ziyaret
amacım deniz ürünlerinde uzmanlaşmış bir restoran: Sofram Balık. İşinin hakkını veren, işini severek yapan bir balıkçı
burası. Mönüdeki kabuklular Çanakkale Enes’den, balıklar ise Marmara’dan
taptaze, en fazla bir gün bekletiliyor.
Yemeğe kırlangıç ve iskorpitten bir çorba ile başlıyorum.
Çorba un, aşırı baharatlarla maskelenmemiş, buram buram deniz kokuyor. Sofram
marineler ve yaratıcı ara sıcaklarda iddiali bir restoran. Ahtapot karpaçiyo
ağızda eriyor, levrek marine güzel, hamsi salamura da sınıfı geçiyor. Güneşte
kurutulmuş somonlarla hazırladıkları somon marine ve hamsi salamuru mönüdeki
diğer ilgi çekici soğuk mezeler. Yemeklerin yanında servis ettikleri mısır
ekmeklerini kendileri yapıyorlar
Mozzeralla, pastırma, karidesli paçanga lezzetli, yengeç
ise hem sunumuyla hem lezzetiyle tüm yıldızları topluyor. Ardından sofraya Sofram’ın mönüsünün baş
aktörü sarıkanat lokum teşrif ediyor. Fener balığı kavurma mönüdeki bir diğer
hoş alternatif. Kömür ateşinde pişen iskorbit çöp şiş te hafızada iz bırakan
bir lezzet.
Sofram Balık tatlılara da özen göstermiş. Üşenmemişler
manda ve keçi sütünden dondurma yapmışlar, enfes! Trakya kabağının bu kadar
lezzetli olduğunu bilmezdim, kabak tatlısı da güzel. Balık mevsimi bitmeden
güzel bir balık-meze keyfi yapmak için Selimpaşa’ya uzanmaya değer.
Sofram Balık: İskele Cad. Liman Yanı No:10 Selimpaşa, İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder